HABERMAX. İstanbul, 9 Eylül 2025 – CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndaki “kayyum” atamasına karşı sürdürülen direniş nöbetine katılmak üzere yola çıktığını duyurdu. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, polis müdahalesinde yaralanmasına rağmen mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Tanal, “Nöbetimin başına gitmek için İstanbul İl Başkanlığına gidiyorum” dedi. Bu açıklama, CHP içindeki kongre iptali ve kayyum kriziyle başlayan protestoların ortasında geldi.
Tanal’ın paylaşımı şöyle: “Yaralansam da, coplar başımda kırılsa da, biber gazıyla gözlerim dolsa da direnmeye devam edeceğiz. Mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Nöbetimin başına gitmek için İstanbul İl Başkanlığına gidiyorum.” Mesaj, Tanal’ın gözünden yaralandığı ve vücudunda darp izleri bulunduğu hastane açıklamalarının hemen ardından geldi. Tanal, polis müdahalesini “anayasal suç” olarak nitelendirerek, “Bu hukuksuzluğun bedelini şu an hastanede tedavi gören ben ödüyorum. Gözüm yaralı, bedenim darp izleriyle dolu. Bugün bana yapılan, yarın tüm muhalefete ve her özgür yurttaşa yapılabilir” ifadelerini kullanmıştı.
Olaylar, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi’nin iptali için açılan davada mahkemenin, mevcut İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetiminin görevden uzaklaştırılmasına, yerine Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanmasına karar vermesiyle başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekin’in partiden ihraç edildiğini açıklarken, partililer ve milletvekilleri il binası önünde “demokrasi nöbeti” başlattı. 7 Eylül Pazar akşamından itibaren devam eden nöbetlerde, polis ablukası, biber gazı ve TOMA’larla müdahale edildi. Binaya su ve yiyecek girişi bile engellenirken, Tanal “Burası Gazze mi?” tepkisini göstermiş ve İçişleri Bakanı ile İstanbul Valisi’ne “Bu ablukayı kaldırın” çağrısı yapmıştı.
Nöbet boyunca CHP’li milletvekilleri, partililer ve vatandaşlar “Hükümet istifa” sloganlarıyla direnişi sürdürdü. Yağmura rağmen il binası önündeki protestolar devam ederken, polis sayısının artırıldığı bildirildi. Tanal, daha önce de binaya gizlice giren bir polisi dışarı çıkardığı anlarla gündeme gelmişti. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz ise sivil polislerin aralarına sızdığını belirterek, “Biz soğukkanlı bir şekilde nöbetimizi sürdürüyoruz” demişti.
Tanal, 24., 25., 26. ve 27. dönem İstanbul Milletvekili olarak bilinen deneyimli bir avukat ve siyasetçi. Atatürkçü Düşünce Derneği gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif rol alan Tanal, daha önce de benzer direnişlerde ön saflarda yer almıştı. CHP İstanbul İl Başkanlığı, yeni adresini Valilik ve Yargıtay’a bildirdiğini açıklarken, bina çevresinde polis ablukası devam ediyor. Nöbetin bugünkü seyrine ilişkin detaylar henüz netleşmedi, ancak Tanal’ın açıklaması, muhalefetin kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.### CHP’li Mahmut Tanal’dan İstanbul İl Başkanlığı’nda Direniş Mesajı: “Yaralansam da Mücadeleden Vazgeçmeyeceğiz”
İstanbul, 9 Eylül 2025– CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda yaşanan gerginlikler ve polis müdahalesi sırasında yaralanmasına rağmen direniş mesajı verdi. Tanal, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yaralansam da, coplar başımda kırılsa da, biber gazıyla gözlerim dolsa da direnmeye devam edeceğiz, mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Nöbetimin başına gitmek için İstanbul İl Başkanlığı’na gidiyorum” ifadelerine yer verdi.
Olayın Arka Planı
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda, mahkeme kararıyla İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin görevden alınarak yerine Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanmasıyla başlayan kriz, 7 Eylül’den itibaren protestolara sahne oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla partililer ve milletvekilleri, il binasında nöbet tutmaya başladı. Ancak, Gürsel Tekin’in 8 Eylül’de polis eşliğinde binaya girmesi sırasında polis, biber gazı ve cop kullanarak kalabalığa müdahale etti. Bu müdahale sırasında çok sayıda partili biber gazından etkilenirken, Mahmut Tanal gözünden yaralandı ve hastanede tedavi gördü.
Tanal’ın Durumu ve Mesajı
Tanal, hastaneden paylaştığı görüntülerde, gözünde yaralanma ve vücudunda darp izleri olduğunu belirterek, “Bu hukuksuzluğun bedelini şu an hastanede tedavi gören ben ödüyorum” dedi. Müdahaleyi “anayasal suç” olarak nitelendiren Tanal, polislerin mahkeme kararı olmadan il binasına giriş yaptığını ve partililere şiddet uyguladığını savundu. Buna rağmen, Tanal kararlılığını vurgulayarak nöbetine devam edeceğini açıkladı. 9 Eylül sabahı saat 08:46’da yaptığı paylaşımda, direnişten vazgeçmeyeceğini ve il başkanlığına geri döneceğini belirtti.[](https://www.haberekspres.com.tr/chpli-tanal-il-baskanligina-giren-polislerin-mudahalesi-hukuksuz
Olayların Seyri
Polis ablukası altındaki CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde, 8 Eylül sabahı yeni barikatlar kurulmuş ve saat 11:20 civarında biber gazlı müdahale gerçekleşmişti. Müdahale sırasında CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu da biber gazından etkilenerek hastaneye kaldırılmıştı. En az 10 kişinin gözaltına alındığı olaylarda, partililer ve milletvekilleri, Gürsel Tekin’in binaya girişini engellemek için insan zinciri oluşturmayı planlamıştı. CHP, Sarıyer’deki il başkanlığı binasını kapatma kararı alarak faaliyetlerini Bahçelievler İlçe Başkanlığı binasında sürdürmeye karar verdi.
Tanal’ın Çabaları
Mahmut Tanal, olaylar sırasında aktif rol aldı. Binaya giren bir polisi dışarı çıkardığı ve bir yurttaşın yaralanmasına yardım ettiği anlar medyada yer buldu. Ayrıca, ağır yük taşıyan bir kadın polise yardım teklifinde bulunarak çevresindeki erkek polislere tepki gösterdi. Tanal, müdahalelerin hukuksuz olduğunu ve İçişleri Bakanlığı, Valilik ve Emniyet’in suç işlediğini ifade etti.
Tepkiler ve Siyasi Durum
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaşananları “demokrasiye darbe” olarak nitelendirerek partilileri il binasına davet etti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise mahkeme kararlarını yok saymanın hukuka meydan okuma olduğunu belirtti. İstanbul Valiliği, 7-10 Eylül tarihleri arasında 6 ilçede eylem yasağı getirdi. Sosyal medya platformlarına erişim kısıtlamaları da olaylar sırasında dikkat çekti.
Tanal Genel Başkanımızın çalışma ofisi, bugün adeta bir polis yatakhanesine, polis misafirhanesine, polis eğitim merkezine dönüştürülmüştür!
Makam odalarımızda uyuyan, sigara içen, masalarımıza oturup mutfağımızda yemek yapan polisler hukuk devletini değil, polis devletini göstermektedir.
Anayasa’nın güvencesi altındaki siyasi parti faaliyetlerini işgal etme cüreti, demokrasiye vurulmuş en büyük darbedir.
Cumhuriyet Halk Partisi, 102 yıllık tarihiyle bu ülkenin demokrasisinin ve Cumhuriyetinin teminatıdır. İl binalarımız, genel merkezimiz; polislerin tatil köyü, kışlası, yatakhanesi değildir!
İçişleri Bakanlığı’na, Valiliğe, Emniyet Müdürlüğü’ne sesleniyorum:
Bu hukuksuz işgale derhal son verin.
Polislerinizi makamlarımızdan, odalarımızdan çekin.
Cumhuriyet Halk Partisi teslim alınamaz, susturulamaz, işgal edilemez.