Bu AKP için başlangıcın sonu mu yoksa sadece ekonomik koşulların ürettiği bir sonuç mu?
Bu seçim sonuçlarını tek bir faktör ile açıklamaya çalışmak bizi doğru sonuca götürmez. Ekonominin seçim sonuçlarını etkileyen bir faktör olduğu doğru ancak daha derinde ekonomik sorunların da ortaya çıkmasını sağlayan büyük dinamikler var. Toplumsal özgürlük ortamı sürekli daralıyor, hukuk devleti sıralamasında Türkiye son 5 yılda 50 sıra geriye düştü. Nepotizm artarken liyakat ve meritokrasi yok oluyor. Kamu bürokrasisinde partizanlık artıyor. Denge denetim mekanizmaları yok oluyor. AKP’nin yürüttüğü popülist kutuplaştırma politikası önemli seçmen kesimlerinin kendi ülkelerinde kendilerini bir “öteki” olarak hissetmesine ve dışlanmalarına yol açıyor. Bütün bu koşullar ekonomik yatırım ortamına da zarar veriyor. Yerli ve yabancı yatırımcılar uygulanan irrasyonel politikaları büyük bir dikkatle izliyor, Türkiye ne yazık ki sermaye kaybediyor. Dolayısıyla toplum her alanda büyük bir sıkışmışlık hissediyor. 7 Haziran’dan beri başlayan AKP’nin düşüş trendi 31 Mart’ta açık bir harita ile kendini gösterdi.
Adana’dan İstanbul’a, Mersin’den Kırşehir’e kadar Türkiye’nin çok büyük bir kesiminde halk “değişim” iradesini ortaya koydu. AKP’nin geleceğini de bu sonuçlardan ders alıp alamayacağı belirleyecek. Her şeyin tek adam tarafından belirlendiği, bütün dünyanın iç politik çıkarlar için düşman ilan edildiği, eleştirel seslerin “ihanet” olarak suçlandığı, demokrasinin kurum ve kurallarının yok edildiği mevcut politika tarzı devam ederse AKP’nin bir sonraki seçimlerde de kaybedeceği aşikar. CHPolarak bizim de bu seçimleri çok iyi analiz ederek, başarımızı yükseltmek için adımlar atmamız gerekiyor. Bunu yapacak irademiz var.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde AKP önemli bir başarı elde etti deniyor. CHP İstanbul ve Ankara dahil bir çok büyük şehri kazandı. Bu değişiklikleri neye bağlıyorsunuz?
AKP’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bir başarı elde ettiğini söylemek doğru olmaz. Bu bölge adeta olağanüstü hal koşullarında tutuluyor. Bu dönemde atılan bazı antidemokratik adımlar ve yoğun güvenlik politikası şehir demografilerini değiştirecek kadar sert oldu. Özellikle Şırnak’taki sonuçta bölgede görevli güvenlik personelinin kullandığı oyların etkisi var. Diğer taraftan bakarsak AKP’nin Türkiye’nin her tarafında oy ve zemin kaybettiğini görüyoruz. Toplum barış ve huzur içerisinde yaşamak istiyor. Ekonomik sorunlarının çözülmesini istiyor. Hukuk devletinin işlemesini, partizanlığın yok olmasını ve ortak sorunlarımıza ortak akılla çözümler bulunmasını talep ediyor. Yerel yönetimlerin etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesi de önemli bir faktör.
CHP olarak biz bu dip dalgasını çok uzun zamandır dikkatle takip ediyor. Yeni seçilen belediye başkanlarımız bu bakımdan yepyeni bir yönetim biçimi ortaya koyacak. Çoğulcu, katılımcı, şeffaf ve hukuka saygılı yönetimlerle halkın beklentileri çok daha etkin ve verimli karşılanacak. Önümüzdeki dönemin belirleyicisi de bu yönetim tarzı olacak.
Bu seçimden sonra AKP hangi politikaları değiştirebilir?
AKP içerisinde AKP’yi bu hale düşüren politika tercihlerini eleştirerek sağlıklı bir değerlendirme yapmalarına imkan veren bir özeleştiri sistemi kalmadı. Muhtemelen belli isimler hataları nedeniyle suçlanacak, bu seçim sonuçları “AKP içerisindeki ve dışarısındaki bir takım belirsiz hainlerin işi” olarak etiketlenecek ve yola aynen devam edilecek. AKP sağlıklı bir değerlendirme yaptığı anda kendi liderliğini ve bu liderliğin yönetim tarzını eleştirmek zorunda. Demokratik kurumlara saygı göstermek, hukuk devletini yeniden kurmak, çoğulcu ve barışçı bir dil kullanmak AKP açısından artık seçenek dışı gözüküyor. Bunun yerine özellikle kaybettikleri belediyelere yönelik anti demokratik ve ayrımcı politikaların artacağını, bütçe konusunda önemli kısıtlamalar olacağını, belediyelerin işlemesini engellemek için merkezi hükümetin gücünü kullanabileceklerini düşünüyorum. Bu yapacakları da kendilerine hiçbir fayda getirmeyecek. Mevcut sorunlar derinleşecek. Ekonomi yönetimi gittikçe daha irrasyonel olacak. Neticede bir sonraki seçimin sonucunu da bu belirleyecek. AKP kendi gözünü gerçeklere kapadı ve bugün ürettiği simülasyonun kurbanı oldu. Hakikatle kavga edemezsiniz. AKP deneyimi Avrupa’daki popülist partiler için de bir öncü gösterge konumundadır. Hayatın gerçekleri ile bir süre kavga edebilirsiniz, irrasyonel ve şövenist tercihlerde bulunabilirsiniz ancak bunların sonuçlardan kaçamazsınız. Medya’nın yüzde 95’ini kontrol etseniz, hukuk devletini yok etseniz dahi gerçeklerin görülmesini engelleyemezsiniz. Halk bir gün bu sonuçlar nedeniyle sizi hesaba çekecektir. AKP bugün bu hesabı veriyor. Yarın vermeye devam edecek.
GERÇEK GÜNDEM