HABERMAX. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Kobani Davası’ndaki tartışmalı kararlara ve yargı süreçlerindeki şeffaflık eksikliğine yönelik sert bir eleştiri yönelterek, hükümeti köşeye sıkıştırdı. Özel, “Sözlerinin arkasında dursunlar. İddianamenin arkasında duramadıkları için sözlerinin arkasında duramıyorlarsa o zaman çıkıp ‘Mahkemeyi canlı yayınlayamayacak haldeyiz, kandırdı bunlar bizi’ desinler. Dağıtsınlar o zaman o AK Toroslar Çetesi’ni” ifadelerini kullandı. Bu sözler, Türkiye siyasetinde yeni bir tartışma fırtınası estirdi ve sosyal medyada hızla yayıldı.
Özel’in açıklaması, Kobani Davası’nın son kararlarıyla doğrudan bağlantılı. Hatırlanacağı üzere, dava kapsamında eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi, muhalefet cephesinde büyük tepki çekmişti. CHP, davanın siyasi motivasyonlu olduğunu savunarak, iddianamenin delillerinin yetersiz ve manipüle edilmiş olduğunu iddia ediyor. Özellikle mahkemenin karar oturumunu canlı yayınlamama kararı, şeffaflık tartışmalarını alevlendirdi. CHP, aylardır bu talebi yinelerken, hükümet kanadı sessiz kalmayı tercih etti.
Özel’in “AK Toroslar Çetesi” ifadesi ise, 2025 yazından beri kullandığı mecazi bir kavram. 1990’lı yılların faili meçhul cinayetleri ve gözaltında kayıplarla özdeşleşen “Beyaz Toroslar”ı anımsatan bu terim, Özel’e göre günümüz yargısında örgütlü bir “derin yapı”yı temsil ediyor. Ağustos ayında başlayan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinde Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturmalarında “AK Toroslar”ın avukatlar ve savcılar üzerinden baskı kurduğunu belgelerle ortaya koymuştu. Örneğin, İBB’de tutuklu iş insanı Yener Toruner’in suç duyurusunda, “İBB Borsası” avukatı olarak anılan Mehmet Yıldırım’ın para teklifleriyle tanık yönlendirdiği iddiaları yer alıyordu. Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) yapılan şikayetler, bu çetenin “siyasi talimatla” hareket ettiğini savunuyordu.
Son dönemde, Kobani Davası’nın karar aşamasına gelmesiyle “AK Toroslar” metaforu yeniden gündeme geldi. Özel, HSK’nın “kulağının üstüne yatmak”la suçladığı yapının, muhalif gazetecilere ve siyasetçilere yönelik operasyonlarda da rol oynadığını öne sürüyor. Gazeteci Furkan Karabay’a yönelik savcılık itirazı ve Fatih Altaylı’nın yargılaması gibi olaylar, Özel’in “özel çalışmalar” dediği müdahalelerin örnekleri olarak gösteriliyor.
Özel’in Açıklaması: İroni ve Meydan Okuma
Açıklamasını CHP Genel Merkezi’nde gazetecilere yapan Özel, hükümetin çelişkilerine dikkat çekti. “İddianamenin arkasında duramıyorlar” derken, Kobani Davası’nın delil zayıflığını ve siyasi intikam unsurlarını kastetti. “Mahkemeyi canlı yayınlayamayacak haldeyiz” ifadesiyle, şeffaflık talebini ironik bir şekilde vurguladı. En çarpıcı kısım ise “kandırdı bunlar bizi” sözüydü: Bu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte FETÖ için kullandığı “kandırıldık” ifadesine doğrudan bir gönderme. Özel, hükümetin yargıdaki “çete”yi kontrol edemediğini ima ederek, ya sahiplenmelerini ya da dağıtmalarını talep etti.
Özel’in sözleri, CHP’nin sosyal medya hesaplarında video olarak paylaşıldı ve kısa sürede binlerce etkileşim aldı. CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak ve Manisa İl Başkanlığı gibi yerel hesaplar, açıklamayı “millet iradesine sahip çıkma” çağrısıyla retweet etti. Resmi CHP hesabı @herkesicinCHP, videoyu “Sözlerinin arkasında dursunlar” başlığıyla yayınladı.
Siyasi Yankılar: Hükümetten Sessizlik, Muhalefetten Destek
Hükümet cephesinden henüz resmi bir yanıt gelmedi, ancak AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in geçmişteki açıklamaları, Özel’in sözlerini “siyaset alanının ötesinde” olarak nitelendirmişti. Erdoğan, Ağustos’ta Özel’e karşı 1 milyon TL’lik tazminat davası açmış, MHP lideri Devlet Bahçeli ise “hezeyanname” diye eleştirmişti. Bahçeli’nin son dönemde “paralel yapı” uyarıları, Özel’in “birlikte dağıtalım” çağrısını ilginç kılıyor.
Muhalefet ise Özel’i destekliyor. İYİ Parti ve DEVA Partisi, Kobani Davası’nı “siyasi yargılama” olarak kınadı. DEM Parti, canlı yayın talebini yineleyerek Özel’in yanında durdu. Sosyal medyada #AKToroslarÇetesi etiketi trend olurken, kullanıcılar 90’lar travmasını bugüne bağladı.
“AK Toroslar”ın Kökeni: Belgeler ve İddialar
Özel’in iddiaları temelsiz değil. Ağustos’taki basın toplantısında, eski AK Parti MKYK üyesi Murat Kapki’nin avukatı Mücahit Birinci üzerinden “2 milyon dolar rüşvet” tekliflerini belgelerle gösterdi. Toruner’in Başsavcılığa yaptığı suç duyurusu, HSK’ya iletildi. Özel, “AK Toroslar çetesinin çöküşü, AK Parti’nin tükenişi olacak” demişti. CHP, bu yapının İBB ihalelerinden başlayarak, belediye başkanlarının (Ekrem İmamoğlu, Muhittin Böcek) tutuklanmalarına uzandığını savunuyor.
ÖZGÜR ÖZEL’DEN GÜNGÖREN’DE TARİHİ ÇAĞRI:
“Kale Siyaseti Bitmiştir, İktidarı Milletle Kuracağız”
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun on binlerle buluştuğu “Büyük Gençlik Buluşması”nın 73’üncü durağı Güngören Meydanı’nda büyük bir coşku yaşanırken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de alandan yaptığı açıklamayla siyasette yeni bir dönemin kapandığını duyurdu.
Özel, kalabalığa hitaben yaptığı değerlendirmede, “Artık kale siyaseti bitmiştir. Türkiye’de hiçbir il, ilçe, mahalle kimsenin tapulu malı değildir. İktidarı milletle birlikte kuracağız” diyerek Erdoğan dönemindeki kutuplaştırıcı siyaset tarzına güçlü bir mesaj gönderdi.
Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasına da atıfta bulunan Özel, Güngören Meydanı’ndaki yoğun katılımın Türkiye’nin değişim talebinin açık göstergesi olduğunu belirtti:
“73. gençlik buluşmasında meydanlara sığmayan bu kalabalık, Türkiye’nin yeni yol haritasıdır. İktidar halkın iradesiyle kurulacak. Kapalı kapıların, saray siyasetinin devri kapanıyor.”
Organizasyon, 73 buluşma arasındaki en yüksek katılım olarak kayıtlara geçti.
Polis bariyerlerini aşan kalabalığın 100 binin üzerinde olduğu tahmin edilirken, alanı dolduran gençler sık sık:
sloganları attı.
İmamoğlu’nun üzerindeki soruşturma ve gözaltı baskılarına da değinen Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:
“Tehditlerle, soruşturmalarla, gözdağıyla bu yürüyüşü durdurabileceklerini sanıyorlar. Bu meydanlar halkındır, bu ülke halkındır. Gençlerin kararlılığı her türlü baskıyı aşacak güçtedir.”
CHP kurmayları, Güngören’deki 73. buluşmayı “yeni bir dönemin miladı” olarak yorumladı.
Özel’in “iktidarı milletle kuracağız” sözü, 2028 seçim takvimine sıkışmayan, bugünden başlayan taban hareketli bir siyaset anlayışının ilanı olarak değerlendirildi.
Güngören buluşması, hem Özgür Özel’in hem Ekrem İmamoğlu’nun ortaya koyduğu meydan merkezli siyaset hattının zirvesi olarak kayda geçti.
Sonuç: Adalet Mücadelesi mi, Siyasi Hamle mi?
Özel’in çıkışı, CHP’nin 2025 yerel seçimler sonrası yargı operasyonlarına karşı direnişini simgeliyor. “Beyaz Toroslar’ın yerini AK Toroslar aldı, bunlara da teslim olmayacağız” diyen Özel, iktidara “teslimiyet” resti çekti. Hükümetin “kandırıldık” diyeceği yoksa, dağılma çağrısı masada. Türkiye, bu tartışmada adaletin mi yoksa siyasetin mi kazanacağını merakla bekliyor.