AHA.Cumhuriyet Halk Partisi Eski İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi İçişleri Bakanlığı tarafından CHP’li Belediyelerin hesaplarını bloke etmesinin ardından kendi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları yazdı Hükümet, dünyayı kasıp kavuran koronavirüs saldırısı karşısında halkımızın derdine derman olacağına yine ezberindeki türküyü söyledi. Hariçten gazel okudu!..
Çelebi Hastaneler hıncahıç dolu, sağlıkçılar olağanüstü koşullarda sıkışıp kalmış, sendikasız çalışanlar ya işten çıkarılmış ya da ücretsiz izinlere gönderilmiş, küçük işletmeler ve esnaf iflasın eşiğine gelmiş, işçiler doğru düzgün sağlık koşulları olmayan işyerlerine tıkabasa dolu servis araçlarıyla nakledilirken, Hükümet bir yandan kimi Avrupa ülkelerine yardımda bulunmanın havasını atarken bir yandan da #BizBizeYeterizTürkiyem kampanyası başlatarak, yardım elini uzatmadığı halktan para toplamaya çalışıyor.
Halk, Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantılarından yaralarına derman olmayı beklerken, kucağımıza sosyal medyada alay konusu olan nurtopu gibi yeni kararlar bırakılıyor.
Sendikal konfederasyonlar, meslek ve demokratik kitle örgütleri, sağlıkçılar, hukukçular, aydınlar, yazarlar vs. halkın örgütlü kesimleri haftalardır Hükümeti üç konuda uyarıyor:
1) Salgın süresince işten çıkarmalar yasaklanmalıdır.
2) Zorunlu ve acil mal ve hizmet üretimi dışında çalışanlara 15 gün süreyle ücretli izin verilmelidir.
3) Çalışanların gelir kaybına karşı işsizlik sigortası fonu, işsizlik ödeneği ve kısa çalışma ödeneği devreye sokularak gelirleri güvence altına alınmalıdır.
Bunlar yapılıyor, önlemler gerektiği şekilde alınıyor mu? Hayır!. Ne yapılıyor? Halka, çalışana güvence vermeden, aç, susuz bırakılarak evlerinde kalmaları isteniyor. Herkes kendi OHAL’ini uygulasın diyor bakan. Yani? Hem evde kal hem işe git!.. Hem devlet desteği alma hem devlet kampanyasına para ver!.. Hasta olmamak için ne yapsın bu halk? Şükretsin!.. Şaka değil, “şükredelim geçer” denilerek halkla adeta alay ediliyor… Salgın, zaten var olan ekonomik krizi derinleştirdi, bunlar da cilası…
Hükümet bunlarla uğraşırken, büyükşehir yerel yönetimlerinden bazıları bu duruma sessiz kalmadı. Kalamazdı da!.. Var olduğumuza, tek yürek olduğumuza, birlikte başaracağımıza olan inançla kolları sıvayıp ellerini uzattılar. Koronavirüs salgınının Türkiye’de etkisinin artmasıyla birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi #6MilyonTekYürek, İzmir Büyükşehir Belediyesi #BizVarız ve İstanbul Büşükşehir Belediyesi de #BirlikteBaşaracağız kampanyalarını başlattı. Depremde, sel baskınlarında, doğal afetlerde nasıl ki yasal haklarını kullanıp mağdur durumda kalanla dayanışma gösterenler arasında bir köprü oldularsa yine onu yapmak istediler.
Fakat bu bile uykusunu kaçırdı gazel okuyanların!..
Yayınlanılan bir genelgeyle belediyeler ve diğer kuruluşların valilik izniyle yardım toplanabileceğini, izinsiz kampanyalara yaptırımda bulunulacağı açıklanarak, koronavirüse karşı bağış kampanyası başlatan Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yasanın gerektirdiği izni almadığı öne sürüldü…
Veee?. Ve, belediyelerin bağış hesapları bloklandı!..
Ne diyelim şimdi?.. Böyle “dostlar” olduktan sonra “düşmana” hiç gerek yok!.. #BizBizeYeterizTürkiyem!şeklinde yazdı.