Beyazıt Meydanı’na kadar zorlukla yürüyebilen İmamoğlu, alanda bulunan İBB’ye ait bir kamyonetin kasasının kapağını açtırdı. İmamoğlu, kamyonet kasasına konulan meydana ait planlar üzerinden yardımcılarından teknik bilgiler aldı. Bu sırada bir vatandaş, yıllardır atıl halde bırakılan meydanın bu durumundan dolayı mağdur olduklarını söyledi. İmamoğlu da vatandaşa, “Ben de mağdurum. Rahatsız edici” karşılığını verdi. Tarihi meydanın çok uzun zamandır bu durumda olduğunun altını çizen İmamoğlu, yardımcılarına meydandaki düzenlemelerin en geç 6 ay içinde bitirilmesi talimatını verdi. İmamoğlu, “Bu şehre ve insanlarına bu zulüm çektirilir mi? Çok yazık. Beyazıt Camii’nin arkası, İstanbul Üniversitesi’nin önü. Meydanın alt tarafı… Şöyle bir bakın. Şuraya kafalarına göre bir çadır kurmuşlar. Bir masa kurun. Birkaç uzman davet edin. Düşünsel kısmını hızlıca geçin. ‘Burası 6 ayda biter’ deyin bana” dedi.
“BURASI ÇOK HIZLI BİTİRİLECEK DURUMDA”
Çevre esnafıyla sohbet eden ve sorunlarını dinleyen İmamoğlu, tarihi sahaflar çarşısından geçerek tekrar Beyazıt Meydanı’na döndü. İmamoğlu, yaklaşık 7 yıldır restorasyonu süren Beyazıt Camii’nin durumunun öğrenilmesi için de yardımcılarına talimat verdi. İstanbul Üniversitesi’nin tarihi kapısı önüne atılan betonu inceleyen İmamoğlu, tepkisini, “Bu hangi akıl” sözleriyle dile getirdi. İstanbul’un kalbi konumundaki meydanın tarihi yarımadanın en kıymetli alanı olduğunu belirten İmamoğlu, “Yıllardır bir tadilat söz konusu. 7 yıldır ne yazık ki Beyazıt Camii’nin restorasyonu sürüyor. Tüm alan kapatılmış, otopark kullanılamıyor. Bu kadar değerli alanın yıllardır bu şekilde heba edilmesi çok canımı sıkıyor. Burada 3 hafta önce gezi yaptık. Şimdi de arkadaşlarımla teknik çalışmayı görelim istedik. Burası çok hızlı bitirilecek durumda” dedi.
“AMACIMIZ MEYDANI TURİZME KAZANDIRMAK”
Türkiye’nin en ünlü mimarlarından Turgut Cansever’in 1960’lı yıllarda meydan düzenlemesi için gerçekleştirilen yarışmada kazandığı projesini arkadaşlarıyla incelediklerini belirten İmamoğlu, “Bu yarışma paralelinde burayı hızlıca bitirebilme imkanına sahibiz. Arkadaşlarımdan teknik çalışmayı sonlandırmalarını istedim. Yarışmayı kazanan merhum Turgut Bey’in kızı ile görüşecekler. Amacımız, burayı, çok değerli danışman hocalarımızın da katkılarıyla kısa zamanda bitirip, bölgeyi hızlıca turizme kazandırmak, İstanbullunun gelip keyifle tarihi yaşayabileceği, herkesin keyifle tat alabileceği bir alan yaratmak. Ben de İstanbul Üniversitesi’nin bir öğrencisiyim. Sahaflar çarşısı, Kapalı Çarşı, Beyazıt Camii ve çevresindeki müzeler, çınar altında çay içme… Buranın doğallığını koruyucu bir imalatı, hızlıca bitireceğiz” şeklinde konuştu.
“YÜRÜMEDEN BİR ŞEHRİN BELEDİYE BAŞKANI OLAMAZSINIZ”
İmamoğlu, gazetecilerin, “Bu bayramı fırsat bilerek dolaştınız. Meydanları özellikle. Genel olarak gördüğünüz tablo nasıl” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Üzücü yani. Aksaray, Yenikapı, belediyenin bile yakın çevresi. Belediye başkanı yürüyecek. Yürümeden bir şehrin belediye başkanı olamazsın. Yürüyeceğim, sorunu yerinde göreceğim. Benim arkadaşlarım da yürüyecekler. Hep beraber, sorunları yerinde tespit edeceğiz. Anlık çözümler bulacağız. Bir kısmına sağlıklı, orta ve uzun vadeli çözümler bulacağız. İşi yerinde denetleyeceğiz. Yoksa öbür türlü ne olur? Oturduğunuz yerde bakarsanız, böyle unutulmuş köşeler görürsünüz. Ve bu iş sadece mühendislik becerisi değildir. Tarih bilinci ister, toplum bilinci ister, yanı sıra teknik insanların görüşlerine hürmet ister. İnşallah bütün bu duyguları, hissettiren ve hızlı şekilde çözüm bulduran bir belediyecilikle, Beyazıt Meydanı gibi ihmal edilmiş bütün alanları, vatandaşların kullanımına açacağız. Bunun içinde Bakırköy Meydanı, Bağcılar Meydanı, Esenler Meydanı, Üsküdar Meydanı ve çevresi de var. Heba edilen bütçelerin çok azıyla bu dediğimiz alanları, çok hızlı İstanbul’a değer katacak hale getirebilirlerdi ama olmadı. Nasip. İnşallah biz, bu süreci hızlandırıp topluma kazandıracağız.”