İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Ekrem İmamoğlu, günlük çalışmalarının bir bölümünü Sultanahmet’teki İBB’ye ait Hayrettin Paşa Konağı’nda gerçekleştirdi. Çalışmalarını tamamlayan İmamoğlu, öğleden sonra konuttan ayrıldı. Yürüyerek Sultanahmet Meydanı’na çıkan İmamoğlu, vatandaşlardan ve turistlerden yoğun ilgi gördü. Bir anda İmamoğlu’nu karşılarında gören vatandaşlar, İBB Başkanı ile fotoğraf çektirdi. Tramvay yolundan karşıya geçmek isteyen İmamoğlu, yeşil ışığın yanmasını bekledi. Yeşil ışığın yanmasıyla karşıya geçen İmamoğlu, İBB iştiraki Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı Restorasyon ve Çevre Düzenleme İnşaatı’nda incelemelerde bulundu. İmamoğlu’na İBB Genel Sekteteri Yavuz Erkut, Genel Sekreter Yardımcıları Şengül Altan Arslan, Murat Yazıcı, Murat Kalkanlı, Mehmet Çakılcıoğlu, İBB Sözcüsü Murat Ongun, Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat ve Kültür A.Ş. Genel Müdürü Serdal Taşkın eşlik etti.
YETKİLİLERDEN TAKVİM İSTEDİ
İlk olarak Yerebatan Sarnıcı çevresinde sürdürülen arkeolojik kazı alanını inceleyen İmamoğlu, Genel Müdür Taşkın’dan ve yüklenici firma yetkilisinden teknik bilgiler aldı. Daha sonra Yerebatan Sarnıcı’na inen İmamoğlu ve beraberindeki heyet, tarihi yapı içinde devam eden restorasyon çalışmalarını yerinde inceledi. İBB Yapı İşleri Bilim Kurulu Başkanı Mimar İhsan Sarı, çalışmalarla ilgili İmamoğlu’na detaylı bilgiler verdi. Sarnıç içerisinde İmamoğlu’nu gören vatandaşlar da İBB Başkanı ile tarihi doku içerisinde fotoğraf çektirdi. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, daha sonra şantiye yönetim odasına geçti. Burada da slaytlar eşliğinde İmamoğlu’na bilgiler verildi. Bilgileri dinleyen İmamoğlu, restorasyon yetkilileri ve kurmaylarına, “Sizden takvim istiyoruz. Bir hafta 10 gün içerisinde biz, sizden bunu almak istiyoruz. Çok hızla İnsanlıkla buluşmalı burası. Çalışmalar sonunda ziyaretçi sayısı iki katına da çıkar. Biz de bir tarih belirleyip, hızlıca kapalı alanın açmak için kazmayı vurduk demeliyiz insanlara. Bunu belirlemeliyiz. Kapalı alanla ilgili hangi işlem gerekiyorsa, orada da biz bu sürece başladık diye dünyaya bunu duyurmalıyız” dedi.
“2 BİN YILLIK TARİHTEN BAHSEDİYORUZ”
İmamoğlu, beraberindeki heyet ile Yerebatan Sarnıcı’ndaki incelemelerinin ardından Cağaloğlu’ndaki “Kitapçılar Çarşısı Kentsel Tasarım Uygulama Projesi” alanına geçti. İmamoğlu, buradaki incelemelerinin ardından rotasını Edirnekapı’daki restorasyonu tamamlanan Tekfur Sarayı Müzesi’ne çevirdi. İmamoğlu, buradaki incelemelerinin ardından müzenin terasında basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Tekfur Sarayı’nın başarılı bir restorasyonla hizmete açıldığını belirten İmamoğlu, bundan sonraki süreçte çevresel düzenlemelere ağırlık vereceklerini kaydetti. İmamoğlu, “2 bin yıllık tarihten bahsediyoruz. Üstüne bastığımız taşlar, böyle bir geçmişe sahip. Temel hedefimiz, tümüyle İstanbul’un tarihi yarımadasını gerçekten hissedilebilmesi, dolaşılabilmesi, gezilebilmesi. Bunu yaptığımız takdirde, kazanan en başta Türkiye ve İstanbul olacak” diye konuştu.
“BÜTÜNÜYLE BİR İSTANBUL YORUMU OLACAK”
Bütünüyle bir İstanbul yorumu oluşturmayı amaçladıklarını belirten İmamoğlu, Yerebatan Sarnıcı ile ilgili olarak da “Yerebatan Sarnıcı, gerçekten muazzam bir şey. Dünyada çok özel noktalardan birisi. Çok da ilgi gördüğünü biliyoruz. Ama burada da bir kısım gecikmeler söz konusu. 2016 yılında başlamış olan sürecin, ne aşamada olduğunu gördük. Yerebatan Sarnıcı, en az Ayasofya kadar turist ve gezeni karşılayabilecek, ağırlayabilecek bir yer. Ama şu anda onun 3’te 1’inden biraz fazlası gezilebilir durumda. 3’te 2’si uzun zamandır bir restorasyon altında. Şimdi o bölümle ilgili Anıtlar Kurulu ile yürüyen süreçleri analiz ettik ve büyük bir sorun gözükmediği ortada. Finansal tarafına da öncelik tanıyacağız ve inşallah verilen süreye göre, bir yıl dendi; ama daha erken bir tarihte, Yerebatan Sarnıcı’nın hemen hemen tamamının hizmete açılacağını öngörüyoruz arkadaşlarla” ifadelerini kullandı.
“MANEVİ VE MADDİ KAZANCI ŞEHRE TATTIRACAĞIZ”
Yerebatan Sarnıcı ve çevre düzenlemesi için kurmaylarından bütüncül bir rapor istediğini kaydeden İmamoğlu, şunları söyledi:
“Amacımız, sadece bir yapı ile ilgili değil, yakın çevresinin turizme kazandırılması ve oraya milyonlarca insanın ilgisini çekmek. Uluslararası turizm açısından da önemli. Zira buradan elde edilen kaynakla, aslında tümüyle sadece tarihi varlıklarımıza sahip çıkan bir metodolojiyi geliştirmek arzusundayız. Bu bütüncül bir yaklaşım. Bence tümüyle tarihi yarımadayı kurtaracak ve bütün dünyanın, bence insanlık mirasının, dünya mirasının yine tüm dünyaya gösterilmesi ve bu görsel şovun ülkemizce, şehrimizce yapılmasını sağlamış oluyoruz. Bu aynı zamanda milyonlarca turist demek. Aynı zamanda milyarlarca dolarlık turizm kazancı demek, otel demek, iş istihdamı demek. Bir tarafta manevi bir kazancın, büyük bir maddi kazanca dönüşmesini bu şehre tattırmak istiyoruz. Yaptığımız gezinin minik özeti bu. Bu daha başlangıç. Çok yerler gezeceğiz.” İmamoğlu, Tekfur Sarayı’nın yakınındaki Anemas Zindanları’nda da incelemelerde bulundu.
0