
Yarkadaş, paylaşımında YDK kararını ve sürecin usulünü hedef aldı: Savunma hakkı tanınmadan, tebligat gönderilmeden ve dosyanın medyaya servis edilerek “yargısız infaz” gerçekleştirildiğini öne sürdü. Kararı “sizler için utanç, benim için onur vesikası” diye tanımlayan Yarkadaş, partideki bazı iddiaları da doğrudan yönetimin önüne koydu.
Yarkadaş, ihraç kararının kendisine Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nden Atatürk fotoğrafının indirildiğini “deşifre ettiği” gün verildiğini iddia etti. Paylaşımında 1995 tarihli, CHP Kadıköy ilçe teşkilatındaki bir fotoğrafı hatırlatarak “CHP’ye icazetle gelmedik; icazetle de gitmeyeceğiz” dedi ve partinin “gerçek anlamda baba evi” olduğunu savundu. Bu iddialar, Yarkadaş’ın sosyal medya postunda ve gündeme ilişkin beyanlarında geniş yer buldu.
CHP Yüksek Disiplin Kurulu’nun 26 Eylül 2025 tarihli oturumunda, İstanbul yönetimine ilişkin gelişmeler çerçevesinde Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş ve birkaç ismin kesin çıkarma cezasına çarptırıldığı yönünde açıklamalar yapıldı. Kararın Resmî gerekçesi “partide aldıkları görev ve sorumlulukla ve üyelikle bağdaşmayan tutum ve davranışlar” olarak duyuruldu. Bu gelişme pek çok ulusal haber organı tarafından son dakika olarak işlendi.
Yarkadaş paylaşımında, kendisine isnat edilen “suç”un yüzüne söylenmediğini, savunma hakkının elinden alındığını belirtti; ayrıca parti yönetimini yolsuzluk iddialarına ilişkin net bir hesaplaşma başlatmaya davet etti. Metninde yönetime dönük şu meydan okuma öne çıkıyor: “Haydi cesaretiniz varsa siz de söyleyin; ‘Biz hiçbir yolsuzluk iddiasının üstünü örtmedik…’” şeklinde sıralanan sorularla parti içindeki iddiaları gündeme taşıdı.
Karar duyurulmasının ardından sosyal medyada hem Yarkadaş’a destek hem de eleştiri mesajları hızla yayıldı. Konuyla ilgili CHP merkezinden veya YDK’dan daha geniş bir açıklama bekleniyor; Yarkadaş ise paylaşımında ilerleyen süreçte mücadeleyi sürdüreceğini ve partinin “Atatürk’ün mirasını kirletenleri” temizleyeceklerini söyledi.