DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yaşadığı geçim sıkıntısı nedeniyle inşaattan düşerek hayatını kaybeden 71 yaşındaki emekli Selami Şimşek, iktidar üzerinden sert eleştirilerde bulundu. 1 Temmuz’da ara zam çağrısını yineleyen Babacan, “Erdoğan’a sesleniyorum. Selami amcanın o inşaatta yankılanan sesiyle tüm emekliler adına sesleniyorum. Sayın Erdoğan enflasyonun, kötü ekonominin sorumlusu sizsiniz. Bedelini hayatta kaldıye ve emekliye ödetemezsiniz” dedi.

Babacan, Yeni Yol gruplarının yaptığı konuşmada İran-İsrail arasındaki ateşkes,
Yüksek enflasyon, Başkanlık Sistemine şu mesajlar verdi:
“Amerika artık taraftır, sistematik ülkelerin dahil olmasıyla sadece ateşkes değil nihai bir barış gelmelidir”
Babacan, nihai barış süreci yaparak “Önce İsrail’in İran’a saldırıları ile başlayan, sonrasında bu saldırılara Amerika resimleri’nin de katılmasıyla devam eden ve bölgemiz için gerçekten çok büyük bir risk teşkil eden dünyevi ateşkes şu anda yatış görünüyor. Tabii ki bu ateş son derece hassas bir ateş. Sadece İran’la Amerika arasında olması mümkün değil, Amerika artık bir taraftır. kelimenin tam anlamıyla muteber birkaç ülkede de müdahil olmasıyla sadece ateşkes değil nihai bir barış ve özellikle İran’da kırılma programı ile ilgili bir çözümün hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini düşünüyorum. yapamayız” dedi.
“12 günde İran’da 600 kişi, Gazze’de 850 kişi öldü”
Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çeken Babacan “Tam 12 gün, 12 gün bütün dünya İran’ı konuştu, İsrail’i konuştu, ABD’yi konuştu. Ama özellikle da söylemiştim hatta savaşın ilk çıktığını, İsrail’in ilk saldırdığı sabahki konuşmamda da söylemiştim: ‘Sakın ha!’ Demiştim, ‘Gazze’yi unutmayalım. Sakın ha bu füze atışları, roket atışları saldırılar Gazze’yi unutturmasın’ dedim. Maalesef Türkiye’de dünyada da Gazze 12 gün hiç konuşulmadı ama şu 12 günlük muhasebesini bir yerde gerçekleştirdik. 12 günde İsrail’in ve Amerika’nın saldırılarında, İran’ın kendi resmi makamlarından sayılara göre 600 İranlı vatandaş hayatını kaybetti. Allah hepsine rahmet eylesin, İran’da ölenlerin İran devletinin resmi ürünlerine göre 600’e yakın olduğunu görüyoruz. Peki aynı 12 günde Gazze’de kaç kişi biliyor musunuz? Tam 850 kişi, şu işe bakın. Bir taraf bombalar yağıyor, diğer taraf ise masum sivil halk makineli tüfeklerle taranıyor” diye konuştu.
“Hep beraberliğin dünya kamuoyunun ilgisini Gazze’ye yönlendirmemiz, tekrar Gazze’yi konuşmamız lazım”
Tekrar hep birlikte dünya çapındaki ilgi Gazze’ye yönlendirmemiz, tekrar Gazze’yi konuşmamız, konuşmamız gerekiyor. Çünkü büyük bir zülüm var, çünkü bir soykırım var, büyük bir adaletsizlik var, büyük bir hak gaspı var. Onun için söyleyerek ki evet bukes önemli, sağlıklı bir bilgile devamı önemli, burada bir barışta iyileşmeye çok önemli. Filistin, Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti diyoruz.”
“Şeffaflık yok, hesap yapılabilirlik yok, ‘Ben ben ben’ faktörü var”
Başkanlık Sistemi üzerinden Erdoğan’a yüklenen Babacan, “Bu büyük ülke, bu güzel ülke, Avrupa’nın en büyük toprak, Avrupa’nın en büyük toprakları, Avrupa’nın en genç duruma sahip olan ülke ve ancak kurallara uygun ve iyi durumda olduğu bir ülke olarak yönetilirse başarılı olacaktır. TÜİK’in enflasyon sepetinde karartın, şeffaflıktan uzaklaşın, ondan sonra deyin ki ‘Ben ekonomiyi düzelteceğim.’ Olmaz, mümkün değil, ülkenin önce şeffaf olması gerekiyor. Çünkü ülkenin yönetimi bir emanettir, emanetin kimsenin kendine ait değildir. Bunları anlamadı anlamıyor… Uzun süre iş başında kalanlarda zaten bu hastalık, güç yozlaşmasıdır. O emanet ise yavaş yavaş yok olur, oturduğum koltuk benim demeye başlar, arabayı kullanır, uçağım benim demeye başlar. Ben, ben, ben faktörü… Emanet faktöründen çok daha ön plana çıkar. Şu anda Türkiye’nin yaşadığı dönemde tam da özünde bu vardı” ifadesini kullandı.
“Bir zamanlar ‘Bir dakika’ diyen Erdoğan bugün neden aynısını söyleyemiyor?”
Erdoğan’a eleştirilerine devam eden Babacan “Bu iktidarın uzun yıllar boyunca yaptığı yalpalar, uzun yıllar süren zikzaklar dış politikada dış ticaretde önce zalim denize sarılıp barışma çabalarını kastediyorum, öldüren denize sarılıp biriktirmek için para istemesi, 15 Temmuz hain darbe girişiminin finansörü aradığınızı bulmak ve para isteyen bir ülke itibarlı olmaz. Sözünüzün durduğu yerde. Bağırıp çağırsın, sonuç al. Gazze’de zülüm var değil mi? Bir günde ‘One dakika’ diyen Erdoğan bugün aynısını söyleyemiyor musun? tasarruf kullanıldı.
“Bir dakika sonra ‘Önce kendini ülkeyi düzelt’ derler, ‘Ekonomini batırdın bize mi ders vereceksin?’ Derler”
“Bütün dünya basınında, dergilerde dergilerde olan; Avrupa ve dünya basınında manşet olan, ‘Türkiye başarılı ülke, ilham kaynağı ülke, modern ülke’ olan Türkiye’de, öyle güçlü bir ülkenin Başbakanı olarak One Minute de etkili olur. Kendi patlamanız bir ekonomi üzerinde ne görebilirsiniz, ne derseniz deyinzin etkisi var. Derler ki ‘Arkadaş önce kendi ülkeni bir görebiliyorsun. vereceksin, seni mi dinleyeceğiz?’ Derler adama… Maalesef geldiğimiz nokta bu.
“Bir baba evladının üniversiteyi kazanmaktan korktuğu hale geldi, memleketi ne hale getirdiklerini görebiliyorlardı”
Milletin çaresizlik içinde olduğunu vurgulayan Babacan “Geçtiğimiz hafta sonu yine boyunca gencimiz YKS’ye girdi. Evlatları sınavda ter dökerken, anne babalar da dışarıda ter döktüler. onların kontrolünde başka bir soru vardı: ‘ Ya kazanırsa… Nasıl okutacağı ? ‘ Duymuşsunuzdur; Tekirdağ’da bir baba ne dedi? ‘Evladım kazandıysa nasıl okutacağı m? Elim ayağım titriyor. Kazanmasın diye dua ediyorum.’ Vicdanı olan bu söze dayanabilir mi? Memleketi ne hale getirdiklerini görüyorlar. Bir baba, evladının hayal kurmasından korktu hale geldi. İşte bu düzen, fırsat eşitliğini yok etmiş bir düzendir. Bu düzen, alın terinin karşılığını alamayan bir düzendir. Bu düzen, emeğiyle geçinen insan borca, çaresizliğe ve umutsuzluğa mahkûm etmeyen bir düzendir” ifadelerini kullandı.
“Biz ekonominin mevcut olduğu Londra’ya, New York’a değil esnafa, çiftçiye, emekliye soruyoruz”
“Bakmayın iktidardakilerin palavralarına ya… Türkiye, şu anda meydana gelen en ağır ekonomik krizlerden birini yaşıyor. Ekonomi iyi mi, kötü mü nasıl anlanacak? Kime soracağız? Bunlar, Londra’daki, New York’taki finans çevrelerine soruyorlar. Onlar ne diyor? Bizim ekonomi yönetiminin sırtını sıvazlıyor. ‘Ekonominiz çok iyi, dünyanın hiçbir yerinde kazanamadığımız faizi Türkiye’de kazanıyoruz. Doğru yoldasınız, aynen devam edin’ diyorlar. Başka kim soruyorlar ekonomi nasıl diye… Her gün cepten cebe konuştukları çevrelerindeki menfaat gruplarına soruyorlar. Şebekesi ne diyor? ‘Çok şükür işler yolunda. Allah sizi başımızdan eksik etmesin diyorlar. Peki, biz kime diyoruz? Asgari olmadan, emeklimize soruyoruz. Esnafımıza, çiftçimize soruyoruz. Hepsi de diyor ki perişanınız, bittik.”
“Sayın Erdoğan, yüksek faiz ödemeye tam gaz devam ediyor”
“Geçen hafta faiz indirimini Merkez Bankası vermedi. Yapamadı. Hukuksuzluğun, adaletsizliğin sonuçları bu. Hukuk yoksa, adalet yoksa ancak o çok yüksek faizi sizinde uluslararası da olsa para gelir. Sayın Erdoğan, yüksek faiz ödemeye tam gaz devam ediyorsunuz. Sonra da gidiyorsunuz ki diyorsunuz ki ‘ya ekonomi iyiye gideceksiniz, şu, böyle olacak’. 7 yıldır aynı hikâye… 7 yıl…. Bu milletin adaletiyle artık dalga geçmeyin. Terazisini eğdiniz, hak hukuk tanımlıyorsunuz. Sonra da Ekonomiyi düzelteceğiz diyorsunuz. Şunu bil, bu kafayla mümkün değil. Ama şunu da unutmayın: Mazlumun duası zalimin tahtını sarsar.”
“1 Temmuz’da zam vermemek asgari varlığın, emeklinin alın terini çalmaktır”
Zamsını yineleyen Babacan “1 Temmuz geliyor. 1 Temmuz geliyor. Asgari ücrete, en düşük emekli maaşına ara zaman vermemek, basit bir şekilde gaspıdır, çalıştırır. Enflasyonu artırma, enflasyonu patlatan bu iktidardır. Ama bunun suçunu siz bu millete ödetemezsiniz ya. Yıllarca bu harcamaların enflasyonun en düşük olduğu yıllarda bile 1 Temmuz’da bir ara zam verildi. Asgari ücrete de en düşük emekli maaşlarına da 1 Temmuz’da bir ara zam verildi. Bunlar 2024’te atladı, hak gaspıdır dedik. Bu 1 Temmuz’da yine verilecekler, bu da asgari ücretin, emeklinin alındığını, başka bir şey” dedi.
“İktidar enflasyonun tanımlanmasını yanlış ortaya koyuyor”
“Açlık sınırı Noelden bu yana en basit 22 binden, 25 bin beş bine çıktı ya. Ama diyor ki ‘Ben asgari ücret ücretlendirmeyeceğim’ diyor. Niye? Enflasyonla mücadele etmek diyor.Yanlış teşhis. Türkiye’de enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonun sebebi bu dövizin hesaplaması dövizin hesaplanmasıdır. Başka bir şey değildir ya.
“71 yaşına gelmiş bir emeklimizin inşaatlarda çalışma zorunluluğu olması süresi en büyük ayıdır”
Babacan, Yozgat’ta hayatını kaybeden emekli Selami Şimşek üzerinden iktidara yüklenerek “Geçtiğimiz günde bir haber okudu. İnanın içim acıdı. Selami Şimşek bir işçi emeklisi, 71 yaşında. Ya adamcağızın tek hayali Yozgat’ta bir alabilmek emekli olduğunda. 71 yaşında inşaatlarda çalışırken ya. Ve Selami amca yaşındayken oldu. İnşaattan, yaşadığı. En büyük ayıbıdır ya.
“Selami amcanın o inşaatta yankılanan sesiyle Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: Bedelini emekliye ödeyemezsiniz”
“Pek çok ülkede nüfus zenginleşerek yaşlanır. Bizimle birlikte yaşarken amaleşerek yaşlanır. İşte asıl tehlike burada. Bakın bu beka sorunudir ülke için. Bunun nedeni ise hukuksuzluktur, adaletsizliktir, yanlış ekonomilerindir ve kendi kendine kurtarılan kurtarılan krizlerdir. Selami amca gibi hayatta kalabilmemiz için ayakta kalmak diye bizim çok çalışmamız gerekir. Belki o evde başaramadık ama başkalarımız en evinin kirasını ödeyebilsin diye çok çalışıyorduk. Emeklilerimiz kahrını. Çekmek için, ele geçirmek için, eşlerine, dost olmaları için çok çalışabiliriz. Erdoğan’a sesleniyorum. Selami amcanın o inşaat sesiyle emekliler adına sesleniyorum.
“Bir gazeteciyi alıyor, içeri atıyor, bütün medyaya ayar uygulamaları çalışıyor”
Babacan, gazeteci Fatih Altaylı’ya destek veriyor “Hukuksuzluk hizmetleri, adaletsizlik hizmetleri ya, bakın güncel günler gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanması çok ağır ve oransız bir karardır. Daha önce de söyledim. Şu andaki iktidarn ne yapmaya çalıştığınız belli. Bir gazeteciyi alıyor, içeri atıyor, bütün medyaya ayarlıyor çalışıyor. bu hukuksuzluktur” değerlendirmelerinde bulunuldu.
“Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz, kaşıkla biriktirmeye çalıştıklarınızı kepçeyle yönlendiriyorlar”
“Arkadaşlar siz uğraşın durmak. Kaşıkla biriktirmeye çalışmakı birileri paketiyle götürmek. Olmadı, olmayacak. Hukuk olmayınca ekonomi olmaz, adaleti olmayınca ekonomi olmaz. Bu zamanda ile olan günlerde tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı dahil olmak üzere yerde hapishanelerde gerçekten Allah’tan beklemek. Adalet ve özgürlükümüzden asla mücadele etmeyeceğimizle beklemek istiyorum.”
“Uyuşturucunun payına düşen yüzbinlerce gençimizin dramasını bir kez daha gördük”
Babacan, Hesap Vakti kampanyasının süreceğini dile getirdi. “Geçtiğimiz hafta sonu, Yeni Yol Uyuşturucu ile Mücadele Zirvesi’ni başlattık . Bu milletin en derin yaralarından birini ekrana yatırdık. Anne babaların, gençlerin, ailelerin feryadını dinledik. Uyuşturucunun payına düşen yüzbinlerce gençimizin dramını bir kez daha gördük. Teşkilatlarımız ülkenin dört bir yanındaki saha etkinlikleriyle bu çalışmalarla katkı verdi. Başta Milletvekillerimiz Elif Esen, Selçuk Özdağ ve Mesut Doğan olmak üzere, bu ayrıcalıklı emeğimle herkese gönülden teşekkür ediyorum. Bu hafta boyunca Meclisimizde, her platformda bu politikaya dikkat çekmeye devam ediyoruz. Ama mücadelemiz sadece bir haftayla sınırlı kalmayacak. Bu konuda gücü sıkıştırmaya devam ediyor. Çünkü bunların ki miktarı ve her türlü ilişkilerle mücadele; öncelikle güçlü bir siyasi irade ister bir; kararlı bir devlet politikası ister, iki; topyekûn bir toplumsal dayanışma ister, üç. İktidar bu işi çözmek için bir siyasi irade ortaya koymuş değil. Bu konuda bir devlet politikası yok. Bunun her konuda ki gündemde devam ediyor, çözüm için yapılması gerekenleri bıkmadan usanmadan anlatacağız” dedi.