2018 yılında Ramazan pidesi, 1 litre sıvı yağ, küp şeker, çay, 400 gram kuşbaşı et ve makarna gibi temel gıda ürünlerinin toplam maliyeti 99 TL olarak hesaplanırken, 2025 yılında bu alışverişin maliyeti 805 TL’ye ulaşmış durumda. Babacan, bu oranı, “Bir yiyecek sepetinin fiyatındaki 8 katlık artış, Türkiye’de yaşayan vatandaşlar için geçim sıkıntısının ne kadar büyük bir hal aldığını gösteriyor” sözleriyle özetledi.
Babacan, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirerek, “Halkımız her geçen gün artan fiyatlarla mücadele ediyor. Evdeki hesap çarşıya uymuyor. Vatandaşın cebindeki para giderek azalırken, hükümet ekonomiyi görmezden geliyor” ifadelerini kullandı. DEVA Partisi lideri, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ve bir an önce etkili çözüm önerilerinin uygulanması gerektiğini belirtti.
Fiyat artışlarına karşılık gelir seviyelerinin aynı kalmasının, halkın yaşam standartlarını ciddi şekilde zorladığını belirten Babacan, “Hükümetin görmesi gereken gerçek, vatandaşın cebindeki paranın her geçen gün daha az olduğudur. Bu, sosyal huzursuzluğu ve ekonomik sıkıntıları artırıyor. Eğer bu sorunlara kalıcı çözümler üretmezsek, daha fazla insanımız bu zor durumdan etkilenmeye devam edecek” dedi.
Babacan, ekonomiyi düzeltmek için kısa vadede alınması gereken önlemlerle ilgili de bazı öneriler sundu. “Temel gıda maddelerine yapılan zamların durdurulması, maaş artışlarının enflasyon oranına göre yapılması ve vergi yüklerinin hafifletilmesi gibi adımlar atılmalıdır” diyen Babacan, devletin vatandaşın cebini rahatlatacak politikalar üretmesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Babacan, “Bugün gıda fiyatlarında yaşanan artış sadece bir örnek. Ekonominin her alanında benzer sorunlar yaşanıyor. Türkiye’nin geleceği için doğru adımlar atılmadığı sürece bu kriz daha da derinleşebilir” uyarısında bulundu.