HABERMAX.Korkusuz yazarı Ahmet Takan bugünkü köşesinde şöyle yazdı, Kendi kafamdan geçenleri yazacaktım. Vazgeçtim… Yazının başına otururken CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’in basın açıklaması e-postama düştü. Gürsel Tekin, CHP içinde vatandaşla çok iç içe olan, vatandaşa dokunarak siyaset yapan ender siyasetçilerden biridir. Çok az yerde okuma imkanı bulacağınızdan Tekin’in açıklamasını köşeye taşımak istedim. Gürsel Tekin, “Bu bir zam değil, işkencedir” diyor. Yerden göğe kadar haklı. Çin işkencesinden de öteye gitti bu iş!.. Tekin’in ofisinden dün yapılan basın açıklaması:
İktidarın konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatına yüzde 35, elektrik üretiminde kullanılan doğal gaz fiyatına yüzde 44,30 ve sanayide kullanılan doğalgaz fiyatına yüzde 50 zam yapması sert tepkilere neden oldu. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “Zamlar vatandaş açısından ‘Sistematik bir işkenceye’ dönüştü. Açık ifade etmek istiyorum bu bir zam değil, işkencedir” dedi
-Tekin, “AKP iktidarının yarattığı güvensizlik, kuralsızlık, belirsizlik ve keyfilik krizi daha da derinleştiriyor. Ülkemizde emeğiyle alın teriyle yaşayan yurttaşlarımız Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi ile karşı karşıyalar. İktidarın böbürlenerek asgari ücrete yüzde 50 zam yaptık diyor fakat 4 bin 250 lira daha yılın ilk aylarında eski asgari ücretin satın alma gücünden bile daha kötü hale geldi. ‘Yüksek zam yaptık’ diye anlattıkları asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Hükümet kaşıkla verdi ama elektrik, doğalgaz, akaryakıt gibi en önemli tüketim ürünlerine yaptığı fahiş zamlarla kepçeyle geri alıyor. Hayat pahalılığı ve alım gücünün düşmesi dur durak bilmeden sürüyor” diye konuştu.
★★★
-1 Nisan itibarıyla yapılan yüzde 35 oranındaki zammın 1 Nisan şakası olmadığını söyleyen Tekin, şunları kaydetti: “Bilinmelidir ki, doğalgaz zammı dolaylı olarak tüm ürünlere yansıyacaktır. Çünkü sanayici, bu zamları ürünlerine yansıtmak zorundadır. Yansıtmazsa, zarar etmesi işten bile değil. Maliyeti artacak olan sanayi ürünlerinin tüketiminde düşüş yaşanacak, bunun sonucu olarak, özel şirketler işçi çıkarmak zorunda kalacaklardır. Ne yazık ki, üreticiden, tüketiciye doğru, korkunç bir enflasyon kasırgası geliyor. AKP’nin Ramazan öncesi milletin sırtına bindirdiği son zamlar, yaklaşan kasırgayı daha da yıkıcı hale getirdi.”
-Yapılan bu zamlara birlikte vatandaş artık gıda maddelerini gramla değil taneyle alabilecek bile gücü kalmadığını vurgulayan Tekin, “Son aylarda gıda fiyatlarındaki artışlar nedeniyle iyice alım gücü düşen vatandaşın dayanacak gücü kalmadı. Vatandaş geçinmek için resmen cambazlık yapıyor. Parayı nereye yetirecek diye kırk takla atıyor. Türkiye’de pazarda yangın olmasının tek sebebi kötü yönetim. Artık yeter! İşin ucunda bu milletin canı var” diye konuştu.
★★★
Saray iktidarının nasıl bir ruh halinde olduğunu, gerçek yüzünün ne olduğunu anlatabilmek için artık sayfalar dolusu makaleler kaleme almaya hiiç gerek kalmadı. Nasıl bir kafa yaşadıklarını zaten kendi dilleri ile anlatıyorlar. Önceki gün Gazete Duvar’ın haberinde okumuştum. Haberin başlığı; “Ethem Sancak: Biz Amerika’nın desteğiyle iktidara geldik” şeklindeydi. Haberi, sizlere aynen aktarayım (bendeniz de yorum zahmetinden kurtulayım!);
–İktidara yakınlığı ve aldığı devlet ihaleleriyle tanınan Ethem Sancak, “Biz Amerika’nın desteğiyle iktidara geldik” dedi.
İktidara yakınlığıyla bilinen Ethem Sancak, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde düzenlenen ‘Türkiye’nin güvenliği ve NATO’ konferansına katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sancak, Amerika Birleşik Devletleri’nin desteğiyle iktidara geldiklerini açıkladı.
Sancak, “Biz Amerikan’ın desteğiyle iktidara geldik. Taç giyen baş akıllanır. Van minute olayında rest çektik. Batının pranga sistemine kafa tutmaya başladık. Bunu devirebilmek için en son içimize sızdırdıkları FETÖ, 15 Temmuz darbesini yaptı. Biz milletimizin desteğiyle bunları yendik” dedi.
“Aslında Türkiye NATO ve Batı ile sürekli savaş halinde. Şimdi NATO’ya girdik ve 70 yıldır NATO’nun bekçisiyiz. NATO’nun bütün 70 yılı boyunca bu ülkeye verdiği tek bir katkı var mı? Tabanca yapmamıza izin vermediler. NATO bizim içimizde geçmişte kalan bir kanserdir. Türkiye kanserini yenmek istiyorsa kanserini yenmelidir” diyen Sancak, “Geç bile kaldık. Biz çıkmasak da zaten onlar bizi atacak. Şu anda bize ambargo uyguluyorlar. Kendi savunma sanayimizi kendimiz yapmak istediğimiz için… Ben BMC’de Altay tanklarını yapmaya çalıştım. Her şey hazır. Motor yok. Motoru Almanlar verecekler ama Almanlar bunların korkusundan motoru vermiyorlar. NATO bu prangayı kırmamak için oluşturulmuş bir şeytani örgüttür” ifadelerini kullandı.
★★★
Sancak, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye, Rusya ve İran bir olalım; Amerika’yı Suriye’den çıkaralım. Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayalım. Tayyip Erdoğan ile Esad birbirine düşman diye Suriye ile Türkiye neden birbirine düşman olsun? Esad çok adam kesti. Biz adam kesen birçok ülkeyle kardeşiz. İsrail ile barıştık. İsrail ile barışan hükümet Esad ile niye barışmasın? Birleşik Arap Emirlikleri ile biz kanlı bıçaklıydık. Şimdi bizimle beraberler.”
Öğrencilerin Çin’in Doğu Türkistan’da cami kapattığı yönündeki eleştirisine ilişkin konuşan Sancak, “Öyle bir şey yok. Ben kendim gittim gördüm. Kapatılan tek bir cami yok. Uygur bölgesinde yaşayan Uygurların refah seviyesi bizim Yozgat’ta yaşayan insanlarımızın refah seviyesinden 3 kat daha yüksektir. Git gör. Bunlar Amerikan ajanlarının dezenformasyonudur. Batı medyası ve CIA’nın ajanlarıdır. Çok merak ediyorsanız sizi göndereyim. Bölge bölge, atlayın gidin. Başkalarının anlattıklarına bakmayın. Kendiniz gidin” dedi.
Yazının sonunda bana da tek soruyu sormak kalıyor;
Nasıl toparlanacak acaba Türkiye?..
★★★
Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.