HABERMAX.Yıllık 160 milyar dolar gıda ithalatıyla dünyanın en büyük gıda ithalatçısı olan ABD’de Türk gıda ürünlerinin daha fazla tercih edilmesini amaçlayan Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki 6 gıda ihracatçı birliğinin katılımıyla, Ticaret Bakanlığı’nca desteklenen “Turkish Tastes-TURQUALITY Projesi”nde 2. Dönemin 1’inci Yılının sonuna doğru yaklaşılıyor.
EİB Gıda Birlik Başkanları ve Ege İhracatçı Birlikleri adına projenin koordinasyonundan sorumlu olan ve Turkish Tastes Ambassador Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel ve Şef Reimund Pitz basın toplantısı düzenleyerek proje ile ilgili son gelişmeleri kamuoyu ile paylaştı.
Ayrıca Şef Reimund Pitz, Kazım Gürel’e Chain des Rotisseur Honor Society topluluğunun Türkiye Elçisi ödül nişanını takdim etti. ABD’li şef Türk gıda firmalarının yetkilileriyle de ikili görüşmeler yaptı.
Turkish Tastes Turquality Projesi basın toplantısı Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, Ege İhracatçı Birlikleri adına projenin koordinasyonundan sorumlu Turkish Tastes Ambassador Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, Turkish Tastes Turquality Projesi Koordinatörü Ayhan Karabulut ve firma temsilcileri katılımıyla gerçekleşti.
Türkiye’de öğrendiklerimle ilgili ABD’de seminer vereceğim
Şef Reimund Pitz, “Turkish Tastes Turquality Projesi kısa sürede çok başarılı oldu. ABD’de en fazla mücadele ettiğimiz konu akşam yemeğinde vegan ve vejetaryen seçeneklerin az olması. Türkiye’de çeşitlilik o kadar çok ki, hem de kişiye özgü çeşitlilik söz konusu. Bir vejetaryan Türkiye’de hiç zorlanmaz. Türkiye’de beslenme son derece iyi ve dengeli, bitkisel proteinleriniz var. Türkiye’de o kadar çok şey öğrendim ki burada gördüğüm şeyler inanılmazdı. Başka ülkelerde mastercheflerle görüştüm ancak burada gördüklerimden faydalanacağım ve Türkiye’de öğrendiklerimle ilgili ABD’de seminer vereceğim. Baharatlarınız, zeytinyağlarınız inanılmaz. Aşçılar hem geleneksel şekilde çalışıyor hem de teknoloji kullanıyorlar. Zeytinyağınız muhteşem. Farklı bölgesel kıyılar var ve o kıyılara özgü yemekler var. ABD’de farklı yarışmalar yapıyoruz ve ulusal şampiyonlar seçiliyor. Liselere yönelik yarışma programı da var. ABD’de milyonlarca lise öğrencisi var. Sizin gibi organizasyonlarda bu işin içinde yer alabilir. Amacımız Türk ürünlerini dünyaya tanıtmak değil yeniden sunmak. Ege İhracatçı Birlikleri, Ege İhracatçı Birlikleri adına projenin koordinasyonundan sorumlu Turkish Tastes Ambassador Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel ve Turkish Tastes Turquality Proje Koordinatörü Ayhan Karabulut’u başarılarından dolayı çok tebrik ediyorum.” dedi.
Dört yıllık bir tanıtım stratejisi oluşturduk
Ege İhracatçı Birlikleri adına projenin koordinasyonundan sorumlu Turkish Tastes Ambassador Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, “EİB olarak, dünyanın en önemli tüketici pazarı olan ABD’de, gıda ürünlerimizin tanıtımını sağlamak amacıyla yürütmekte olduğumuz TURQUALITY projemiz kapsamında 2018’den itibaren çeşitli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Markalaşma çalışmaları uzun vadeli, detaylı ve amaçları net olarak belirlenen bir yol haritası üzerine inşa edildiği taktirde başarılı sonuçlar verebilir. Bu doğrultuda çalışmalarımızın ilk adımını esas olarak 2019 yılından itibaren bir yıl süren detaylı bir pazar araştırması ile atmıştık. Nisan 2019’da ise bu pazar araştırması sonuçlarını hem sizlerle hem üye firmalarımızla paylaşmıştık. Pazar araştırma çalışması kapsamında, ABD pazarındaki durumumuzu; ihraç ürünlerimize yönelik ABD’deki güncel trendler, gelecek döneme yönelik beklentileri, rekabet koşulları, ülke içerisinde spesifik hedef kitleler ve potansiyeli en yüksek olan ürün gurupları gibi kriterler doğrultusunda verilere ulaştık ve bu verileri analiz ettik. Analizler doğrultusunda da iki temel öğeden oluşan dört yıllık bir tanıtım stratejisi oluşturduk.” dedi.
Las Vegas Üniversitesi müfredatında Türk Mutfağı ve Türk ürünleri
Kazım Gürel, “Projemizin temel hedefi ABD’de kalıcı bir yaşayan mekanizma olarak “Turkish Tastes” Community oluşturmak olarak belirlendi. Bu doğrultuda bir yandan sektöre öncülük eden profesyonelleri Türk ürünleri hakkında bilgilendirerek farkındalık yaratırken bir yandan da kurumsal işbirlikleri aracılığı ile uzun vadeli ortaklıklar kurduk. İlk olarak Dünyanın bir numaralı Turizm ve Otelcilik okulu olan Las Vegas Üniversitesi müfredatına Türk Mutfağı ve Türk ürünlerine yer verilmesi üzerine iş birliği başlattık. Ardından Nevada Restoran Birliği ortaklık kurduk. Son olarak ulusalda görünürlüğümüzü artırmak için ABD’de Executive Şef unvanını veren American Culinary Federation ve Chain des Rotisseurs ile partnerlik anlaşması imzaladık. Pandeminin ardından artan çeşitli faaliyetlerimiz ve işbirliklerimiz sayesinde temel hedefi olan Turkish Tastes Community’nin temelleri oluşmakla kalmamış ciddi bir mesafe kat etmiş olduk.” diye konuştu.
Güçlü bir markalaşma sürecine girmek için çalışıyoruz
Gürel, “Artık yavaş yavaş yürüttüğümüz çalışmaların ABD’ye olan ihracatımızın hem ihraç edilen ürün çeşitliliği hem de değer olarak artmasına yönelik adımlar atmaya başladık. Bu kapsamda 12 üye firmamızı tabiri caiz ise buz kırıcı olarak konumlandırarak projemize entegre etmiş bulunuyoruz. Pazarda yaşadığımız en önemli sorun maalesef farkındalıkla ilgili. Birçok firmamız hemen hemen tüm alt sektörler bazında ABD’ye ihracat gerçekleştirmekte fakat gerek aracılar gerekse son tüketiciler nezdinde tüketilen ürünlerin Türkiye’den geldiği maalesef bilinmemektedir. Biz öncelikle bu farkındalık sorununu çözmek ardından güçlü bir markalaşma sürecine girmek için çalışıyoruz. Seçilen firmalarımıza bu doğrultuda büyük bir görev düşüyor. Firmalarımızın katılımı ile yürüttüğümüz tanıtım faaliyetlerin etkisinin sonuç almaya önemli katkılar sunacağına inanıyoruz.” dedi.
ABD’li öğrenciler Türk ürünlerini daha kariyerlerinin başında öğrenmekle kalmayıp tariflerinde kullanmaya başlayacak
Son dönemde başlattıkları iki önemli faaliyet hakkında bilgi veren Kazım Gürel, “İlki büyük önem atfettiğimiz eğitim faaliyetleri ile alakalı. UNLV işbirliği ile üniversite seviyesinde eğitim faaliyetlerine 2 yıl önce başlamıştık; ancak bununla yetinmiyoruz. Şimdi partnerlerimizden Nevada Restoran Birliğinin sektörün geleceğine katkıda bulunmak adına liselerle başlattığı prostart programı kapsamında işbirliği yaparak aşçılık eğitimi veren 14 lisede de müfredata giriyoruz. Böylelikle programda yer alan öğrenciler dünyanın en sağlıklı beslenme tarzı olan Akdeniz Usulü beslenmenin doğduğu toprakların ürünlerini daha kariyerlerinin başında öğrenmekle kalmayıp tariflerinde kullanmaya başlayacaklar. Bizim açımızdan da geleceğin profesyonellerine kendimizi şimdiden tanıtma fırsatı elde ederek sadece kısa dönemde değil uzun dönemde önemli bir kazanım elde etmiş olacağız. Burada başarılı bir çalışma yürüttükten sonra amacımız tüm çalışmalarımızda olduğu gibi ABD geneline yönelik genişlemeyi planlıyoruz. Tüm taraflar için hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
ABD’de HoReCa sektöründe Turkish Tastes Corner’leri oluşturuyoruz
Kazım Gürel, “İkinci konu ise aslında başlı başına ayrı bir proje olabilecek bir çalışma. Bu çalışmada ticarileşme amaçlarımızla yakından ilgili bir müjdemiz olacak. Pazarda yer alan ütün çeşitliliğimizi ve toplam ihracatımızı artırmak için son tüketiciler nezdinde de farkındalığı artırmamız büyük önem arz ediyor. Öyle bir faaliyet geliştirdik ki bir yandan son tüketiciler nezdinde farkındalığı artırırken bir yandan da ürünlerimize olan talebi artıracağız. ABD’de HoReCa sektöründe Turkish Tastes Corner’leri oluşturuyoruz. Program kapsamında işbirliği geliştirdiğimiz, seçkin restoran, cafe, country club ve catering şirketleri gibi son tüketiciye doğrudan hizmet veren partnerlerimiz aracılığı ile menülerinde Turkish Tastes ürünleri ile dünyanın tüm mutfaklarından menüler oluşturarak misafirlerine servis edecekler. Böylelikle ürünlerimizle sadece Türk Mutfağının değil tüm dünya mutfaklarının tariflerinin hazırlanabileceğini son tüketicilere deneyimleme fırsatı sunmuş olacağız.” dedi.
Turkish Tastes ailesini büyütüyoruz
Gürel, “Ayrıca söz konusu mekanlara ürün tedarik eden distribütörlerin daha fazla Turkish Tastes ürünü talep etmeleri de sağlanacaktır. Bu doğrultuda pilot çalışmamızı geçen hafta Las Vegas’ta Turkish Tastes Community’nin ilk katılımcılarından olan bir şefimizin restoranında start verdik. Çalışmayı her yönü ile oturttuktan sonra, ortaklarımızın da desteği ile ABD geneline yayacağız. Bu çalışmayı başlı başına ayrı bir proje olarak görüyoruz. Başta da belirttiğim gibi 2018 yılından itibaren bahsettiğim hedefler doğrultusunda ABD’de çalışmalar yürütüyor ve Turkish Tastes ailesini büyütüyoruz. Artık Community mizin taraflarına anlattıklarımızı işin kaynağında göstermenin zamanı gelmişti. O nedenle topluluğumuzun parçası olan ve büyük katkılar sunan 3 büyük ismi Türkiye’ye davet ederek, ürünlerimizin üretim alanlarını, işletmelerimizi ve bu ürünlerle misafirlerini ağırlayan şef restoranlarımızı işin kaynağında tanıtmak üzere Türkiye’ye davet ettik.” dedi.
ABD gıda sektörünün en büyük firmalarının şefleri Türkiye’de
Kazım Gürel, “İlk olarak American Culinary Federation’a 2 dönem başkanlık eden ve ABD gıda sektörünün 2’inci en büyük firması olan US Foods’ta Corportate şef olan Thomas Macrina Eylül ayında ülkemizi ziyaret etti. Önümüzdeki hafta American Culinary Federation Yönetim Kurulu üyesi ve Shamrock Foods Corporate şefi Greg Matchett’ı ağırlayacağız. Bu hafta ise kariyeri özetlenemeyecek kadar uzun başarılar ve unvanlarla dolu Şef Reimund Pitz’i ağırlamaktan onur duyuyoruz. Şef yine American Culinary Federation’a 2 dönem başkanlık etmiş ve benim de yeni üyesi olduğum Chain des Rotisseurs ABD Başkanıdır. Kendisine bugüne kadar verdiği destek ve ziyareti ile onurlandırdığı için tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Çin, Japonya ve Güney Kore’ye kısa vadede gıda ihracatımızın 1 milyar doları aşmasını bekliyoruz
EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Türkiye dünyanın gıda deposu konumunda. Türkiye olarak kuru meyve, zeytin zeytinyağı, su ürünleri, yaş meyve sebze, meyve sebze mamulleri, hububat bakliyat yağlı tohumlar, odundışı orman ürünleri sektörlerinde güçlü oyuncuyuz. Gıda sektörlerimizin ihracatlarını artırmak için yaptığımız büyük projelerden birisi de hedef Pazar odaklı Ticaret Bakanlığımızın desteklediği TURQUALITY Projeleri. Ege İhracatçı Birlikleri olarak ilk TURQUALITY Projemizi 5 gıda birliğimiz bir araya gelmesiyle Japonya, Güney Kore ve Çin’e dönük geçtiğimiz süreçte gerçekleştirdik. TURQUALITY Projemize başladığımızda Japonya’ya 148 milyon dolar olan gıda ihracatımız 6 yılın sonunda 291 milyon dolara ulaştı. Japonya’ya gıda ihracatımız bu süreçte yüzde 97 arttı. Çin’e gıda ihracatımız 112 milyon dolardan 302 milyon dolara ilerledi. Çin pazarında yüzde 170’lik gelişme kaydettik. TURQUALITY Projemiz öncesinde; Güney Kore’ye gıda ihracatımız 34 milyon dolar iken, bugün 126 milyon dolara ulaştık. Güney Kore’ye ihracatımız yüzde 270 büyüdü. Bu üç ülkeye yaptığımız gıda ihracatı 294 milyon dolardan 720 milyon dolara ulaştı. TURQUALITY Projemiz öncesinde Çin, Japonya ve Güney Kore’nin toplam gıda ihracatımızdan aldığı pay yüzde 1,5 iken, projemiz sonrasında yüzde 2,2’ye çıktı. Yaptığımız tanıtım çalışmaları sayesinde kısa vadede bu ülkelere gıda ihracatımızın 1 milyar doları aşmasını bekliyoruz.” dedi.
Türk ihracatı için tarihi bir gün
Mehmet Ali Işık, “Bugün burada tarihi bir gün yaşıyoruz. 6. Yılına giren TURQUALITY Projemizde çok sayıda etkinliğe imza attık. Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatının dört yılda 924 milyon dolardan 1 milyar 815 milyon dolara yükselmesinde itici bir rol üstlenen TURQUALITY Projemizin, Ege İhracatçı Birlikleri’nin 84 yıllık tarihinin en başarılı ve hedef odaklı projelerinden birisi olduğunu söyleyebilirim. Projemizin başarısı uluslarararası da tescillendi American Culinary Federation (ACF) tarafından ‘Yılın Endüstri Partneri’ ödülüne layık görüldü. TURQUALITY projemizle Türk mutfağının Amerika’da üniversitede ders olarak okutulmasını sağladık. Türk mutfağına hâkim Amerikalı şefleri sektöre kazandırıyoruz. Bu projemizdeki bir diğer hedefimiz ve söylemimiz, “Hangi yemeği yaparsanız yapın, Türk lezzetleriyle yapın” ” dedi.
Mehmet Ali Işık, “Kuru meyve sektörü tamamına yakını yerli girdilere dayalı ilk ihracatçı sektörlerimizden biri olup, 2022 yılı itibariyle 498 bin ton ihracat karşılığında, 1,6 milyar dolar gelir elde edilmiştir. 2012 yılında ABD’ye ihracatımız 71 milyon dolar iken 2022 yılında 126 milyon dolara ulaşılmıştır. Sektörümüzün başlıca ürünleri Kuru Üzüm, Kuru İncir ve Kuru Kayısı olup, ülkemiz bu ürünlerin üretim ve ihracatında dünya lideridir. Kuru İncir ve Kuru Kayısı ihracatımızda ABD ilk sırada yer almaktadır. Türkiye’nin ABD’ye kuru incir ihracatın 10 yıl önce 11 milyon dolar seviyelerindeyken; 2022 yılında Türkiye genelinde ABD’ye 12.675 ton kuru incir ihraç edilip karşılığında 30 milyon 758 bin dolar gelir elde edilmiştir. Bunun 11.607 tonu EİB tarafından gerçekleştirilmiş, yaklaşık 32 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Türkiye geneli ABD’ye kuru kayısı ihracatı miktarda 12.351 ton, değerde 70 milyon 781 bin dolar olurken, EİB ihracatı miktarda 4.287 ton, değerde ise yaklaşık 24 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.” Diye bilgi verdi.
Birliğimizden ABD’ye yapılan ihracatın %29 hububattan mamullerden
Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Türkiye genelinde hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe ABD’ye 2022 yılında bir önceki seneye göre %28 artışla 708 milyon dolar ihracat yapılmıştır. ABD’ye yapılan ihracatta en önemli ürün grupları şekercilik, değirmencilik ve bitkisel yağlar olup bu üç grup toplam ihracatın %52’sine tekabül etmektedir. Bununla birlikte, ABD pazarında yağlı tohumlar ve gıda müstahzarları ürün grubu ihracatında dikkat çekici artış yaşanmaktadır. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamuller İhracatçıları Birliği olarak ABD pazarına 2022 yılında bir önceki seneye göre %10 artışla 23 milyon dolar ihracat yapılmıştır. Birliğimizden ABD’ye yapılan ihracatın %29 hububattan mamullerdendir. Bu ürün grubunda en çok ihraç edilen ürünler gofret ve yaprak sarmadır. ABD ihracatında gıda müstahzarları, baharatlar ve bitkisel yağlar diğer en önemli ihraç ürün gruplarıdır.” dedi.
Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatı 2018 yılında 924 milyon dolar iken, 2022 yılı sonunda 1 milyar 815 milyon dolara yükseldi
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatının 2018 yılında 924 milyon dolar iken, 2022 yılı sonunda 1 milyar 815 milyon dolara yükseldi. Türk su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak 2022 yılında ABD’ye ihracatımızı yüzde 48’lik artışla 71 milyon dolardan 105 milyon dolara taşıdık. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak bu ihracatın 63 milyon dolarlık büyük dilimini yaparak Türkiye’nin ABD’ye yaptığı su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının yüzde 60’ını tek başımıza gerçekleştirdik. Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü olarak ABD’ye ihracatımızı orta vadede 250 milyon dolara çıkarmak istiyoruz. İhraç ettiğimiz ürünlerde balık 56 milyon dolarla açık ara önde yer alırken, tabii bal ihracatımız 18, 2 milyon dolar, süt ürünleri ihracatımız 11 milyon dolar ve yumurta ihracatımız 5 milyon dolar seviyesinde.” dedi.
Odun dışı orman ürünlerinde hem Ege Bölgesi hem de Türkiye genelinde ABD 1’inci Sırada
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, “Odun dışı orman ürünlerine baktığımızda, dünyayı domine eden kekik, defne yaprağı, ada çayı gibi ürünlerimizin hem ege hem Türkiye geneli ihracatında ABD 1. sırada gelerek en önemli pazarımızı oluşturuyor. Bu ürünler çok uzun zamandır topraklarımızda yetişen, ülkemizin sembolü haline gelmiş miras ürünlerimizdendir. ABD’de 2023 değerlerine bakıldığında Türkiye’nin %25 ile 1. Sırada olduğunu görüyoruz. Ege Bölgesinden en fazla ihracatı gerçekleştirilen kekik ve defne özelinde baktığımızda ise son 1 yılda bu ürün gruplarında ABD’ye 14,3 Milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini, bunun da %88ine tekabül eden 12,5 Milyon dolarlık kısmının Ege Bölgesi’nden gerçekleştiğini görüyoruz.” dedi.
Editöre not;
Türk meyve sebze mamulleri sektörü olarak 2022 yılında ABD’ye ihracatımızı yüzde 27’lik artışla 270 milyon dolardan 343 milyon dolara çıkardık. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak toplam ihracatın 175 milyon dolarlık kısmını gerçekleştirerek, Türkiye’nin ABD’ye yaptığı meyve sebze mamulleri ihracatının yarısını tek başımıza başardık. İhraç ettiğimiz ürünlerde elma suyu 43 milyon dolarla birinci sırada yer alırken, bunu 22 milyon ile biber turşusu, 21 milyon ile kuru domates ve 14 milyon dolar ile kiraz reçeli izlemiştir.
2022-2023 sofralık zeytin ihracatı sezonu, 30 Eylül 2022 itibarıyla tamamlanmış, ihracatımız geçtiğimiz sezona göre miktar bazında yüzde 8 azalarak 100 bin ton, tutar bazında ise yüzde 7’lik artışla 184 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.2022-2023 sezonunda siyah zeytin ihracatımız geçen sezona göre yüzde 5’lik azalışla 75 bin ton olarak gerçekleşmiş, tutar bazında ise yüzde 11 yükselişle 137 milyon dolar düzeyine ulaşmıştır. Yeşil zeytin ihracatımız ise geçen sezona göre miktar bazında yüzde 17 azalarak 25 bin ton, tutar bazında ise yüzde 3 azalarak 46 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde zeytinyağı ihracatımız ise tarihi bir rekor kırarak, miktarda yüzde 183 artışla 52 bin tondan 147 bin tona, tutarda ise yüzde 293 artışla 178 milyon dolardan 701 milyon dolara yükselmiştir. Ortalama zeytinyağı kilogram ihraç fiyatımız da 3,43 dolardan 4,76 dolara yükselmiştir. Prina yağı ihracatımız ise, miktarda yüzde 34 artış ile 11 bin tona, tutarda yüzde 168’lik artışla 35 milyon dolara ulaşmıştır. Sektörümüzün toplam ihracatı, Eylül ayı sonu itibariyle yüzde 147 artarak 373 milyon dolardan 922 milyon dolara yükselmiştir. Bu dönemde, ABD’ye olan zeytin ve zeytinyağı ihracatımız geçtiğimiz sezona oranla miktar bazında %68 artışla 49 bin tona, tutar bazında ise %147 artışla 213 milyon dolara ulaşmıştır. Zeytin ve Zeytinyağı ihracatımızda ABD %23 pay ile 2. Sırada yer almakta olup, 191 milyon dolar zeytinyağı , 11 milyon dolar sofralık zeytin ve 10 milyon dolar prina yağı ihraç edilmiştir.