önleme ve farkındalık oluşturma amacıyla bir araya gelmemize olanak sağlayan, bizleri bu toplumsal sorun için harekete geçmeye yönelten özel bir gündür. Kadınların karşılaştıkları sorunlar ve uğradıkları şiddet bireysel bir boyutta değerlendirilmemeli; toplumsal bir sorumluluk alanı olarak kabul edilmelidir.
şiddeti nedeniyle hayatını kaybettiği gerçeğiyle karşı karşıya bulunmaktayız. Bu sayı sadece
bir istatistik değil; aynı zamanda bir çığlık ve çağrı niteliğindedir.
Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel saldırılarla sınırlı olmamakta; aynı zamanda
derinlemesine etkiler bırakarak psikolojik boyutta da kendisini gösterebilmektedir. Söz
konusu şiddet türü kadının ruhsal sağlığını yıkıcı bir biçimde etkiler, özgüvenini zedeler ve
kimlik duygusunu sarsarak özgür olmalarının önünde ciddi bir engel oluşturur. Bu nedenle,
kadına yönelik şiddetle mücadelede sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik boyutun da
göz ardı edilmemesi önemlidir. Birlikte hareket ederek, bu şiddetin sona ermesine katkıda
bulunmalı, cumhuriyetimizin kazanımları ışığında kadının toplumda hak ettiği şekilde
konumlandırılması için mücadeleye devam etmeliyiz.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş bir toplumun temellerini atarken
kadınlara eşit haklar tanımayı ve onlara özel bir önem vermeyi hedeflemiş bir liderdi.
Cumhuriyetin ilanı sadece siyasi bir değişiklik değil, aynı zamanda toplumsal bir değişimin ve
devrimin de başlangıcıydı. Türk kadınlarına oy kullanma hakkı tanıyan dünyanın ilk
ülkelerinden biri olmamızı sağlayan devrimler, kadınların toplumsal ve siyasal yaşama
katılımlarını artırarak onlara yeni fırsatlar açmıştır. Atatürk devrimleri ve cumhuriyetin
kazanımları Türk kadınlarının güçlü, özgür ve eşit bireyler olarak toplumsal hayata güçlü
şekilde katılımlarını ve yön vermelerini sağlamıştır.
100. yılını büyük bir coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetimizin bir kadın devrimi olduğunu
unutmamalı; laik, demokratik bir toplumda cumhuriyet bireyleri olarak hayatımızı
sürdürebilme azmimizi kadınlara borçlu olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Bugün ve yarın
çağdaş bir toplum olma yolunda ilerlerken, cinsiyet eşitliğini temel ilkemiz olarak kabul
etmeliyiz. Kadınlarımızın kimlik ve kişiliklerini tam anlamıyla ortaya çıkarabilmeleri ve hak
ettikleri değeri görebilmeleri için çaba göstermeliyiz. Bu amaçla, ÇYDD olarak kadın hakları
mücadelesinin her zaman savunucusu olacağız. Kız çocuklarının eğitimine verdiğimiz desteği
kadının toplumsal rolünün güçlenmesi için de sonuna kadar sürdüreceğiz.
Efsane Genel Başkanımız Türkan Saylan’ın izinde, güçlü kadınlarımız ile birlikte daha adil,
daha güçlü bir gelecek için el ele, omuz omuza çalışmalarımızı sürdüreceğiz.