HABERMAX. Silivri Cezaevi’nde yaklaşık 15 gündür tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, cezaevinden kamuoyuna seslendi. Gecenin ilerleyen saatlerinde avukatları aracılığıyla paylaşılan mesajda, İmamoğlu hem yaşadıklarını anlattı hem de Türk yargısına sert eleştirilerde bulundu.
İmamoğlu’nun açıklamasına göre, son günlerde cezaevinde yaşanan gelişmeler kaygı verici boyutlara ulaştı. Özellikle gece yarısı aldığı bilgilere göre, kendisiyle aynı koğuşta kalan yaklaşık 10 kişinin sabaha karşı farklı cezaevlerine nakledilmesi dikkat çekti. Bu gelişmenin ardından İmamoğlu, yaşananları “intikam hırsı” ve “yalan dolan siyaseti” olarak değerlendirdi.
“Dananın Kuyruğu Yalanı”
İmamoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
> “İftiracı arayışları, yalancı şahit zorlamaları, gizli tanık kurguları, 23 yıllık iş yaşamımdan tanıdığım insanların zorla ifadeye çağırılıp korkutulması, gazetecilerin tutuklanması, şafak baskınları, el koymalar, kayyumlar… ‘Turbun büyüğü’ yetmeyince ‘Dananın kuyruğu’ yalanı… Şimdi de gece yarısı aynı hapiste bulunduğum arkadaşlarım başka cezaevlerine sevk ediliyor.”
“Bu Kadar mı Çürüttüler Kurumları?”
İmamoğlu, Türk yargısının tarafsızlığına ve bağımsızlığına gölge düştüğünü belirterek, kurumların işleyişine dair sert eleştiriler yöneltti. “Bu hırs, bu intikam, bu düşman hukuku nedir?” diye soran İBB Başkanı, devletin temel kurumlarının sistemli bir biçimde itibarsızlaştırıldığını savundu.
Türk Yargısına Açık Çağrı
İmamoğlu, açıklamasının sonunda yargı mensuplarına doğrudan seslendi:
> “Yüce Türk Yargısına sesleniyorum. Bu ülkede adil yargı ortamını bir avuç insan bu denli çürütebilir mi? Adeta dilini yutmuş yargımızın hâkimlerine, savcılarına, kurumlarına sesleniyorum. Yeter artık, Allah rızası için ağzınızı açıp bir söz söyleyin. Gerçekten olan millete ve devlete oluyor. Hâlâ farkında değil misiniz?”
Gözler Yargı ve Siyasi İktidarda
İmamoğlu’nun açıklaması, sadece muhalefet cephesinde değil, kamuoyunun geniş kesimlerinde de yankı uyandırdı. Hukuk çevreleri, sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucularının önümüzdeki günlerde açıklamaya dair değerlendirmelerde bulunması bekleniyor.
Hükümet ve Adalet Bakanlığı cephesinden ise henüz resmi bir açıklama gelmiş değil.